Yaz aylarının getirdiği yüksek sıcaklıklar ve artan nem oranı, özellikle yaşlılar, hamileler, çocuklar ve kronik hastalığı bulunan bireyler için önemli sağlık riskleri taşıyabilir. Bu nedenle, risk grubunda yer alan kişilerin aşırı sıcaklara karşı özel bir dikkat göstermeleri hayati bir gerekliliktir. Sıvı kaybını önlemek, güneşten korunmak, dengeli beslenmek ve serin alanlarda vakit geçirmek gibi temel önlemlerle bu riskler önemli ölçüde azaltılabilir.
SU KAYBI VE SICAK ÇARPMASINA DİKKAT!
Sıcak çarpması, yaz döneminde sıkça rastlanan sağlık sorunları arasında yer alıyor. Yüksek sıcaklık ve nem, vücut ısısını dengede tutmaya çalışan doğayı zorlayarak su ve mineral kaybına (dehidrasyon) sebep olabilir. Yüksek ateş, baş ağrısı, sersemlik, bilinç kaybı, mide bulantısı, kusma, hızlı kalp atışı ve nefes darlığı gibi belirtiler gözlemlendiğinde, kişi derhal serin bir ortama götürülmeli ve ardından bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Bu durum, hızlı müdahaleyi gerektirir.
AŞIRI SICAKLARDA SAĞLIĞI KORUMAK İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Yaz aylarında vücut, terleme yoluyla büyük miktarlarda su ve mineral kaybetmektedir. Bu durum, dehidrasyonla birlikte halsizlik, baş dönmesi ve bayılma gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, sıcak havalarda kaybedilen sıvıyı telafi etmek için günde en az 2,5–3 litre su içilmesi önerilmektedir. Çay, kahve ve gazlı içeceklerin alımı ise sınırlandırılmalı; bu tür durumlarda ayran ve maden suyu gibi mineral destekleyici içecekler tercih edilmelidir.
GÜNEŞİN ZARARLI ETKİLERİNDEN KORUNMALI
Güneş ışınlarının en yoğun olduğu saatler (11.00 – 16.00) mümkünse dışarıda geçmemelidir. Dışarı çıkılması halinde, geniş kenarlı bir şapka kullanmak, UV (ultraviyole) koruma özellikli güneş gözlüğü ve güneş kremi uygulamak önerilmektedir. Açık renkli, hafif pamuklu ve bol kıyafetler giyilmesi; güneş altında uzun süre kalmaktan kaçınılması gerektiği unutulmamalıdır.
ORTAM ISISI KONTROL ALTINDA TUTULMALI
Vücut ısısını dengede tutabilmek için ortam sıcaklığının kontrol edilmesi oldukça önemlidir. Evlerde ve işyerlerinde sabah ve akşam saatlerinde havalandırma yapılmalı, oda sıcaklığının 24–27 derece arasında tutulmasına özen gösterilmelidir.
SU ORANI YÜKSEK GIDALAR TERCİH EDİLMELİ
Sıcaklıkların artması ile birlikte sindirim sistemi daha yavaş çalıştığı için beslenme alışkanlıkları da hava sıcaklığına göre düzenlenmelidir. Ağır, yağlı ve kızartılmış yiyeceklerden uzak durulmalı; taze sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Öğünler küçük porsiyonlar şeklinde ve sık aralıklarla alınmalı; özellikle salatalar ve su oranı yüksek gıdalar (karpuz, kavun gibi) tercih edilmelidir.
YOĞUN FİZİKSEL AKTİVİTELER RİSK OLUŞTURABİLİR
Aşırı sıcak ve nemli ortamlarda yapılan yoğun egzersizler, vücudu zorlayarak kalp üzerinde büyük bir yük oluşturabilir. Bu nedenle, yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılması tavsiye edilmektedir. Egzersizlerin sabah erken saatlerde veya akşam serinliğinde yapılması en uygunudur; egzersiz öncesinde, sırasında ve sonrasında yeterli miktarda su alımına dikkat edilmelidir.