Obezite, dünya genelinde hızla yayılarak günümüzde ciddi bir halk sağlığı sorunu halini almıştır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) istatistiklerine göre, Avrupa’da obezite oranlarında zirveye çıkan Türkiye, bu sorunla mücadele konusundaki başarılı yöntemleriyle küresel çapta öne çıkıyor. Tüp mide ameliyatı, mide balonu ve mide botoksu gibi etkili tedavi seçenekleri, hasta bireylerin obeziteden hızlı bir şekilde kurtulmalarına olanak sağlıyor. Son yıllarda sağlık turizmi alanında önemli bir büyüme gösteren Trabzon ise bu bağlamda sıkça gündeme gelmektedir. Kent, Dominik Cumhuriyeti, Brezilya, İtalya gibi yaklaşık 20 farklı ülkeden gelen hastalara, sunduğu başarılı tedavi yöntemleri aracılığıyla sağlıklarına kavuşma imkanı tanıyor. Başarılı tedavi süreçlerinin ardından hastalar, ülkelerine yeniden sağlıklı bir şekilde dönmektedir.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serkan Tayar, obezitenin beraberinde getirdiği hastalıklar ile birlikte yaşamı tehdit eden süreçlere yol açabileceğini belirtti. Tayar, “Ne yazık ki Türkiye, Avrupa’da obezite sıralamasında birinci konumda ve dünya genelinde ise ilk 10’da yer alıyor. Bu durum, çağımızın ve ülkemizin büyük bir sorununu teşkil ediyor. Obezite, birlikte yaşadığı hastalıklarla beraber ciddi hayat tehditleri oluşturabiliyor. Bu nedenle obezite ile mücadele konusunda farkındalığı artırmak son derece önemlidir.” şeklinde konuştu.
“OBEZİTE İLE MÜCADELEDE KUVVETLİ ARGÜMANLARIMIZ VAR”
Tayar, hastaların bir yıl içerisinde ideal kilolarına ulaşmalarında belirli tedavi yöntemlerinin etkili olduğunu vurguladı. “Obezite ile mücadelede birçok güçlü argümana sahibiz. En önemlisi, tüp mide ameliyatı. Vücut kitle indeksi uygun olan hastalara, 4 küçük delikten, yaklaşık yarım saatlik bir işlemle gerçekleştirilen ve hastanın bir yıl içinde ideal kilosuna ulaşmasını sağladığımız bir ameliyat. Bunun yanı sıra, mide balonu, mide botoksu ve Tip 2 diyabeti olan yani kontrolsüz şeker hastalarında uygulanan gastrik by-pass gibi etkili yaklaşımlarımız mevcut.” ifadelerini kullandı.
“HASTALARI AMELİYAT EDİP BIRAKMIYORUZ”
Genç yaşlarda obezitenin geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çeken Tayar, “Bizim mesleki motivasyon kaynağımız, hastaların aldıkları olumlu sonuçlar. Ameliyat sonrası hastaları yalnız bırakmıyoruz; takip süreçleri de oldukça önemlidir. Hastaların değişim süreçlerine tanık olmak bizi son derece mutlu ediyor. Obezite, estetik bir ameliyat olarak değerlendirilmemeli. Özellikle genç popülasyonda estetik kaygılarla bu işlemlere yönelmek, geri dönüşü zor hastalıklara yol açabiliyor. Kalp, yüksek tansiyon ve diyabet gibi ciddi sağlık sorunları ile karşılaşma riskini artırıyor. Kilo kaybı, yaşam kalitesini yükseltiyor ve kişileri sistemik hastalıklardan korumanın yanı sıra, sosyal ve kültürel etkileşimlerini de güçlendiriyor.” dedi.
“YURTDIŞINDAN CİDDİ TALEP VAR”
Türkiye’nin sağlık turizmi açısından cazip bir merkez olduğunu ifade eden Tayar, Trabzon’a çok sayıda obezite hastasının geldiğini belirtti. “Ülkemiz sağlık hizmetleri kalitesi ile dikkat çekiyor. Yurtdışından gelen talep ve rağbet oldukça fazla. Yaklaşık 20 ülkeden hastalarla obezite ile mücadele çalışmalarımıza devam ediyoruz. Dominik Cumhuriyeti ve Brezilya’dan gelen hastalarımızın yanı sıra, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, Avusturya gibi ülkelerden düzenli olarak hasta kabul ediyoruz. Ayrıca Gürcistan, Rusya, Azerbaycan, Ürdün, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerden de oldukça fazla hasta kabul etmekteyiz. Yurtiçinden gelen hastalarımızı da göz ardı edemeyiz; birçok farklı ilden hasta kabul ediyoruz.” şeklinde konuştu.
