Dünyada yaygın bir şekilde görülen ölümcül hastalıklardan biri olarak bilinen kanserle ilgili uzmanlardan sık sık uyarılar gelmektedir. Mart ayında kutlanan Dünya Kolon Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde Prof. Dr. Ali Ezer, sık rastlanan kanser türlerinden biri olan kolon kanseri hakkında önemli bilgileri paylaştı.
Kolon kanserinin 50 yaş üstü bireylerde daha fazla risk oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Ali Ezer, “En belirgin belirtisi dışkıda kan görülmesidir. Hastalık, erken dönemlerde belirti vermeden ilerleyebilir” dedi.
Kolon kanserinin hem dünya genelinde hem de Türkiye’de en yaygın kanser türlerinden biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ezer, bu hastalığın erken teşhis edilmesi durumunda tamamen önlenebileceğinin altını çizdi.
EN SIK GÖRÜLEN ÜÇÜNCÜ KANSER TÜRÜ
Kalın bağırsağın ana işlevinin sindirilmiş gıdaların depolanması ve sıvı emilimini sağlamak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ezer, kolon kanserinin hem kadınlar hem de erkekler arasında en sık görülen üçüncü kanser türü olduğunu belirtti. Ezer, bu hastalığın başlıca risk etkenleri arasında liften zengin gıdaların eksikliği, aşırı kırmızı et tüketimi, yüksek ısının kullanıldığı pişirme yöntemleri, hareketsiz yaşam tarzı, obezite, sigara ve alkol kullanımı olduğunu ekledi. Genetik faktörlerin de önemli bir rol oynadığını ifade eden Ezer, özellikle 50 yaş ve üzerindeki kişilerin daha fazla risk taşıdığını söyledi.
KOLON KANSERİNİN BELİRTİLERİ VE ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ
Kolon kanserinin en yaygın belirtilerini dışkılama alışkanlıklarındaki değişiklikler, karın şişkinliği, karın ağrısı, kilo kaybı ve halsizlik olarak sıralayan Ezer, “Ancak dışkıda kan görülmesi en önemli belirtidir. Hastalık, erken aşamada belirti vermeden ilerleyebilir. Erken teşhis hayat kurtarır. Türkiye genelindeki Aile Sağlığı Merkezleri ve Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) aracılığıyla ücretsiz olarak yapılan dışkıda gizli kan testi ile hastalık erken teşhis edilebilir” dedi.
TEDAVİ SÜRECİ VE KORUNMA YOLLARI
Prof. Dr. Ezer, kolon kanserinin erken aşamada teşhis edilmesi halinde poliplerin kolonoskopi ile kansere dönüşmeden çıkarılabildiğini ve bu sayede hastalığın önlenebildiğini belirtti. İlerleyen evrelerinde ise cerrahi müdahaleler, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemlerinin uygulanması gerektiğini ifade etti. Son yıllarda robotik ve laparoskopik cerrahinin yaygınlaşmasıyla hastaların daha rahat bir tedavi süreci geçirebildiklerini söyledi. Kolon kanserinden korunmanın en etkili yolları arasında sağlıklı beslenme ve aktif bir yaşam tarzının benimsendiği, aşırı kilodan kaçınılması, sigara ve alkolden uzak durulması, işlenmiş gıdaların tüketilmemesi ve düzenli sağlık kontrollerinin aksatılmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Kolon kanseri tedavisinde multidisipliner yaklaşımın önemine dikkat çeken Ezer, üçüncü ve dördüncü evre kolon kanseri hastalarında tümör konseylerinin büyük bir rol oynadığını belirtti. Medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi, patoloji ve ilgili branşlardan uzmanların bir araya gelerek hastalar için en uygun tedavi planını oluşturduğunu belirten Ezer, kişiye özel genetik incelemeler doğrultusunda daha özgün tedavi yöntemlerinin uygulanabildiğini ve cerrahi tedavi ile birlikte kemoterapi ve radyoterapi gibi destek tedavilerin de multidisipliner bir şekilde planlandığını açıkladı.
“HALKIMIZ TARAMA PROGRAMLARINA KATILMALI”
Kolon kanserinin erken teşhisinin sağlanması için toplumun tarama programlarına katılım göstermesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Ezer, “50 yaş ve üzerindeki bireylerin iki yılda bir dışkıda gizli kan testi yaptırmaları gerekiyor. Erken teşhis edilen kolon kanseri tamamen tedavi edilebilir. Halkımız, sağlık taramalarını ihmal etmemeli ve gerekli kontrollerini düzenli olarak yaptırmalıdır” diyerek açıklamalarını tamamladı.