İstanbul Ataşehir’de bulunan bir özel kadın doğum kliniğinde ciddi bir sağlık skandalının patlak verdiği iddia edildi. Sağlık otoriteleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) yapılan ihbarlar üzerine, hastanede gerçekleştirilen “usulsüz yumurta satışı” ve “organ kaçakçılığına teşvik” iddialarıyla ilgili bir soruşturma başlattı. Sabah gazetesinin haberine göre, klinikteki uygulamalar neticesinde genç kadınların hormon ilaçları ile ikna edilerek yurt dışında, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde yer alan tüp bebek merkezlerine yönlendirildiği ve burada yumurtalarının para karşılığında satıldığı öne sürülmekte.
YUMURTA SAYISINA GÖRE PARA ÖDENDİ
İddialara göre klinik, 20-30 yaş arasındaki genç kadınlara “genel kontrol”, “muayene” veya “yumurta dondurma” bahanesiyle ulaşarak, kurye vasıtasıyla hormon ve yumurta artırıcı ilaçlar gönderdi. İlaçları yaklaşık iki hafta süresince kullanan kadınlar, daha sonra yurt dışındaki tüp bebek merkezlerine yönlendirildi. Burada elde edilen olgun yumurtaların satışı gerçekleştirildi ve kadınlara olgunlaşan yumurta sayısına bağlı olarak 20 bin ile 40 bin lira arasında değişen ödemeler teklif edildi.
GENETİK ÖZELLİKLER ANKETLE TOPLANDI
İhbarda, bu sürecin klinikle uyumlu çalışan kişiler tarafından yürütüldüğü belirtildi. Kadınlara süreç boyunca saç ve göz rengi gibi genetik özellikleri içeren anketler uygulandı; toplanan verilerin yurt dışında talep eden merkezlerle paylaşıldığı ve belirli fiziksel özelliklere sahip yumurtaların tercih edildiği ifade edildi. Ayrıca, doğacak çocuklardan herhangi bir miras veya hak talebinde bulunulmaması için kadınlardan imza alındığı iddialar arasındaydı.
“YAN ETKİLER GİZLENDİ, FELÇ VE ERKEN MENOPOZ RİSKİ VAR”
Şikayette bahsi geçen ilacın, prospektüsüne göre felç, erken menopoz ve pıhtı atması gibi ciddi yan etkileri bulunduğu, bu etkilerin ise kadınlardan gizlendiği vurgulandı. Şikayet dilekçesinde, “İnsanların sağlığı ile oynanıyor, kandırılarak organ kaçakçılığına teşvik ediliyorlar” denildi.
SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ HAREKETE GEÇTİ
CİMER’e yapılan başvuru üzerine İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı denetim ekipleri, hemen kliniğe giderek detaylı bir inceleme başlattı. Yapılan denetimlerde söz konusu hormon ilacının birkaç hastaya reçete edildiği tespit edildi.
Klinikte çalışan doktorlar ise ilacın adet düzensizliği ve kanama gibi tıbbi gerekçelerle hastalara reçete edildiğini, herhangi bir illegal aktiviteye karışmadıklarını ve iddiaları kesin bir dille reddettiklerini ifade etti.
BAKANLIK SAVUNMALARI UYGUN BULMADI, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Sağlık Bakanlığı, doktorların savunmalarını yetersiz bularak, iki doktor hakkında suç duyurusunda bulundu. Bakanlık, bu olayın yalnızca tıbbi değil, etik ve hukuki boyutları açısından da son derece ciddi bir durum olduğunu vurguladı ve gerekli adli süreçlerin başlatılmasını talep etti.
SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla ilgili çok yönlü bir soruşturma başlattı. Klinik ve çalışanları hakkında, “Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkında Kanun’a muhalefet” ve “Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na muhalefet” suçlarından inceleme yapılmakta.
Ayrıca, şikayet kapsamında ilaçların dağıtım zinciri, hasta kayıtları ve yurt dışı bağlantıları da inceleniyor. ABD merkezli olduğu iddia edilen şirketin de soruşturma kapsamında yer aldığı öğrenildi.