Diyetisyen Pınar Polat, Kurban Bayramı öncesi et tüketimi konusunda önemli uyarılarda bulundu. Polat, “Taze kesilmiş ve dinlendirilmemiş et, mide sorunlarına yol açabilir. Etin en az 12 saat dinlendirilmesi gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Pınar Polat, Kurban Bayramı’nda et tüketiminde bekletilmesine vurgu yaparak, “Et, dinlendirilmeli ve 12 ile 24 saat arasında bekletilmelidir. Dinlendirilmeden pişirilen etlerde sindirim problemleri görülebilmektedir. Elde kalan et hızlı tüketilmek isteniyorsa, kısık ateşte uzun süre pişirilmesine veya marine edilmesine dikkat edilmelidir.” dedi.
Et tüketiminde dengeyi korumanın önemli olduğunu belirten Polat, lifli gıdaların yanına eklenmesini önerdi. “Yanında bir zeytinyağlı sebze yemeği veya salata bulundurmak gerekir. Ayrıca ayran veya yoğurt gibi yiyeceklerle beslenmek sindirimi kolaylaştırır. Tam buğday ekmeği ya da bulgur pilavı gibi tam tahıllı gıdalarla birlikte tüketmek de dengeyi sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.
‘ÇOK FAZLA MANGAL ATEŞİNE MARUZ KALMAMALI’
Polat, etin pişirilme yönteminin sağlık açısından önemine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Haşlama, ızgara, fırında buğulama veya tencere yemekleri tercih edilmelidir. Mangal ateşine çok fazla maruz kalınmamalı ve yanan yağda kızartılmamalıdır, bu hem kanserojen etkileri azaltır hem de besin değeri kaybını engeller.”
Etin çiğ ya da az pişirilmiş olmaması gerektiğini vurgulayan Polat, “Bu tür etler, çeşitli bakteriler ve parazitler taşıyabilir. Etin iç sıcaklığının en az 70 derece olması önemlidir. Kısık ateşte uzun süre kendi suyunu çekecek şekilde pişirilirse, iç sıcaklık 70 dereceye ulaşmış olur.” dedi.
‘TATLI TÜKETİMİNDE ILIMLI DAVRANMAK ÖNEMLİ’
Bayramda kahvaltının önemini vurgulayan Polat, “Yumurtanın, az yağlı bir peynirin, zeytin, zeytinyağı ve mevsim yeşillikleriyle zenginleştirilmiş bir kahvaltı yapılmalıdır. Tatlı tüketiminde de aşırıya kaçılmaması gerektiğine dikkat edilmelidir.” açıklamasında bulundu.
Tatlı yerken ılımlı kalmanın önemine değinen Polat, “Eğer tercih edilecekse, renkli mevsim meyveleri veya sütlü tatlılar öncelikli olmalıdır. Bayram boyunca öğünlerin düzenli ve dengeli tüketilmesi, ara öğünlerin atlanmaması büyük önem taşır.” ifadelerini kullandı.
KRONİK HASTALIĞI OLANLAR DİKKAT
Beytepe Şehit Murat Erdi Eker Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Batuhan Ceylan ise, hipertansiyon ve kalp damar hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları bulunan kişilerin et tüketiminde dikkatli olmaları gerektiğini belirtti. “Diyabet ve hipertansiyon gibi sorunları olan hastalarımız, et tüketimini ılımlı bir şekilde sürdürmelidir.” dedi.
Su tüketiminin de önemine değinen Ceylan, “Yaşlı bireylerin günde en az 6-10 bardak su içmesi sağlık açısından yararlıdır. Kurban kesiminden sonra dinlendirilmiş etlerin tercih edilmesi, mide şikayetlerini azaltır.” şeklinde konuştu.
HAYVANDAN İNSANA GEÇİYOR
Kars Harakani Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Gökhan Perincek, Kurban Bayramı’nda dikkat edilmesi gereken bir diğer konu olarak hayvanlardaki kist oluşumunu ele aldı. “Kist bulunan organların köpek ve diğer etçil hayvanlarla ulaşamayacak şekilde gömülmesi önemlidir. Kist hidatiği, hayvandan insana geçebilen ciddi bir hastalıktır.” dedi.
ÇÖPE ATMAYIN
Perincek, kist hidatiğinin özellikle küçükbaş hayvanların karaciğerinde görülme olasılığının yüksek olduğunu belirtti. “Kurban kesiminin ardından kist hidatik görülen organların çöpe atılmaması gerekmekte, bu organların kedi ve köpeklere yedirilmemesi çok önemlidir.” açıklamasında bulundu.
GÖMÜLEREK BERTARAF EDİLMELİ
Kist hidatiğin önlenmesi açısından kistli sakatatların köpeklere yedirilmesinin veya rastgele bırakılmasının önlenmesi gerektiğinin altını çizen Perincek, “Kist bulunan organlar hiçbir şekilde etçil hayvanların ulaşamayacağı yerlere gömülmelidir.” dedi.
‘PARAZİT YUMURTALARI SOĞUKTA BİR YIL CANLI KALABİLİRLER’
Perincek, parazitin köpeklerin ince bağırsaklarında yaşadığını belirterek, hastalığın bulaşımı hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar insanlara bulaşmaktadır. Bu yumurtalar oldukça dayanıklıdır ve toprakta, soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. İnsanlar bu yumurtaları çiğ tüketilen, iyi yıkanmamış meyve ve sebzelerden alabilir.” dedi.
‘KİSTLER EN SIK KARACİĞER VE AKCİĞERLERDE GÖRÜLÜR’
Perincek, hastalığın meydana geldiğinde uzun süre sessiz seyredebileceğini belirterek, “Ancak kist büyüdükçe belirtiler ortaya çıkabilir. Karaciğerde meydana gelen kistler, karın sağ üst kısmında ağrı, bulantı ve sarılık gibi belirtiler yaratabilir.” dedi.
(DHA)
