Astım, çeşitli yaş gruplarında görülebilen ve özellikle çocukluk döneminde daha fazla rastlanan kronik bir solunum yolu rahatsızlığıdır. Dünya genelinde milyonlarca bireyi etkileyen bu hastalık, hava yollarının daralması, nefes darlığı, öksürük ve göğüste sıkışma gibi belirtilerle kendini gösterir. Modern yaşamın getirdiği çevresel kirleticiler, sigara dumanı ve alerjenlerle olan etkileşim, astımın sıklığını artırmaktadır. Ancak doğru tanı ve düzenli tedavi ile astım hastaları normal bir yaşam sürdürebilir. Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu ile Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, astımın mevcut durumu ve tedavi yöntemleri üzerine önemli bilgiler paylaştı.
ASTIMIN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ: AŞIRI DUYARLILIK
Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, astım hastalığının normal bireylerden farklı olarak solunum yollarının aşırı duyarlılık göstermesi sonucu ortaya çıktığını ifade etti. Akkoyunlu, “Normal bireylerde çevresel etkenlere karşı savunma mekanizması bulunurken, astım hastalarında bu mekanizma aşırı bir aktivite gösterir. Bu durum hava yollarının daralması, öksürük ve nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Aşırı duyarlılık kontrol altına alınmadığında ilerleyici kalıcı hasarlar oluşabilir” şeklinde konuştu.
MODERN TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Prof. Dr. Akkoyunlu, geçmişte astımın kontrol edilememesi durumunda ciddi komplikasyonlarla karşılaşmanın yaygın olduğunu belirtti. “Bugün ise tıp teknolojisindeki gelişmeler ve modern tedavi yöntemleri sayesinde bu tür ağır sonuçlarla neredeyse hiç karşılaşmıyoruz. Doğru tanı, tedavi ve düzenli takip ile hastalığın ilerlemesi önlenmekte, astım hastaları günlük yaşamlarını sağlıklı bireyler gibi sürdürebilmektedir” dedi.
ORMAN VE DOĞA YÜRÜYÜŞLERİNE DİKKAT!
Astım hastalarının yaşam alanlarında dikkat etmeleri gereken unsurları aktaran Prof. Dr. Akkoyunlu, “Hastalara genellikle doğa yürüyüşleri önerilir. Ancak bazı bireylerde polen ve bahar alerjenleri gibi etkenlere karşı duyarlılık da söz konusu olabilir. Bu nedenle her bireye aynı önerilerde bulunmak doğru olmayabilir. Kuru, nemsiz ve düşük polen yoğunluğuna sahip ortamlarda bulunmalarını tavsiye etmekteyiz. Aksi takdirde solunum yollarında geri dönüşü olmayan tıkanıklıklar oluşarak, hastalığın KOAH gibi kronik bir forma dönüşmesine yol açabilir” dedi.
ASTIM, ÇOCUKLARDA EN SIK GÖRÜLEN KRONİK HASTALIK
Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, astımın çocuklar arasında en sık görülen solunum yolu hastalığı olduğunu vurguladı. Nacaroğlu, “Astım vakalarındaki artışın en büyük sebepleri arasında çevresel kirleticiler, kimyasallar ve besin içeriklerindeki değişimler yer almaktadır. Ayrıca, genetik yatkınlık da dikkat çeken bir faktördür; ebeveynlerinde alerjik hastalık öyküsü bulunan çocuklarda astım gelişme riski oldukça yüksektir” dedi.
SİGARA DUMANI ÇOCUKLARI ETKİLİYOR
Prof. Dr. Nacaroğlu, sigara dumanının çocuklarda astım gelişiminde önemli bir etken olduğunu dile getirerek, “Ev içinde sigara içilmese bile balkon ya da mutfakta içilen sigaranın dumanı çocuklara ulaşabilir. Pasif içicilik, çocuklar için büyük bir risk taşımaktadır. Bu nedenle alerjik hastalıkları olan çocukların bulunduğu ortamlarda sigara içilmemesi son derece önemlidir” açıklamalarında bulundu.
İLAÇ KULLANIMI HAYATİ ÖNEME SAHİP
Astım tedavisinde ilaçların doğru kullanımının kritik olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nacaroğlu, “Tedavi sürecinde kullanılan ilaçlar genellikle solunum yoluyla alınır. Ancak bu ilaçların etkinliği için uygun cihazlar ve tekniklerin kullanılması şarttır. Özellikle çocuklarda tüplerin yaşa uygun olması, çocuğun ilacı alırken ağlamaması ve doğru pozisyonda durması gerekmektedir. Aksi halde ilaç akciğerlere ulaşmayabilir ve etkisiz hale gelebilir. Ayrıca kortizon içeren ilaçların hekim kontrolünde düzenli kullanımı, hastalığın ilerlemesini ve kalıcı akciğer hasarını önlemede büyük fayda sağlar” ifadelerinde bulundu.