İleri derecede KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) nedeniyle akciğer fonksiyonları iflas eden 49 yaşındaki Mehmet Seyman, 55 yaşında yeni akciğerine kavuşma fırsatı buldu. 2019 yılında Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvuran Seyman, boğazına yerleştirilen kanül (trakeostomi) ile nefes almakta zorluk çekti ve yürümekte bile güçlük yaşadı. Uzun bir tedavi sürecinin ardından trakeostomiden kurtulmayı başarsa da, akciğer nakli dışında bir şansı kalmamıştı.
6 YIL UMUTLA BEKLEYİŞ
Hastaneye yakın olabilmek için Balıkesir’den İstanbul’a taşınan Seyman, 6 yıl boyunca umutla organ çıkmasını bekledi. Bu süre zarfında organ bağışı bilincini artırmak adına çeşitli etkinliklere katıldı. Tam umudunu yitirdiği ve memleketine döneceği sırada gelen bir telefon, hayatını değiştirdi. 5 Mart’ta Muğla’da beyin ölümü gerçekleşen bir gencin organları bağışlanmıştı ve bu organlar Seyman için uygun durumdaydı.
Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Akciğer Nakli ekibi, gerekli organları almak için Muğla’ya hareket etti. Aynı gece, Prof. Dr. Erdal Taşçı, Doç. Dr. Mustafa Vayvada, Doç. Dr. Murat Ersin Çardak, Op. Dr. Sevinç Çıtak, Dr. Ahmet Murat Kazan, Dr. Fatma Feyza Alkılıç ve Organ Nakli Koordinatörü Azize Göktürk’ün katılımıyla yıllardır beklenen nakil ameliyatı başarıyla gerçekleştirildi.
YENİ AKCİĞERİNE KAVUŞTU AMA KALP KRİZİ GEÇİRDİ
Yeni akciğerine kavuşan Seyman, nakil sonrası yalnızca iki gün sonra yoğun bakımda kalp krizi geçirdi. Hızla yapılan müdahale sayesinde yeniden hayata döndürülen Seyman’a kalp damarlarına da üç stent takıldı. İki kez ölümün eşiğinden dönen Seyman, tedavi gördüğü hastaneden yürüyerek çıkmayı başardı. Seyman’ın takibini üstlenen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ertan Sarıbaş, “6 yıl boyunca nakil bekleyen hastamız büyük zorluklarla bu süreci geçirdi. Tam umudunu kaybettiğinde ‘Nefes almayı şimdi anlıyorum’ demesi bizi mutlu etti” şeklinde konuştu.
“İNSANLAR NASIL HEM YÜRÜYÜP HEM KONUŞABİLİYOR DİYORDUM”
Geçtiğimiz ay yeni akciğerine kavuşan Mehmet Seyman, artık oksijen tüpüne bağımlı kalmadan yürümeye başladı. “Son iki yılım nefes alamamakla geçti. Tamamen başkalarına bağımlıydım. Giyinmekten yemek yemeye, banyoya, lavaboya… İstanbul’a taşınmak zorunda kaldık. Umudumu kaybettiğim zamanlar oldu ama hep direndim. Defalarca hastaneye yattım. Oksijen tüpüyle dolaşmak zorunda kalıyordum. O koridoru ilk kez gidebildiğimde çok sevindim. Hastanede geçirdiğim 6 yıl boyunca ‘İnsanlar nasıl yürüyüp konuşabiliyor?’ diye düşünürdüm. Yeni nefes alıyormuşum gibi hissediyorum. Donörüm sayesinde bunu başardım. Donörümün ailesine başsağlığı diliyorum, onların iyiliği çok büyük” dedi.
‘AKCİĞER BEKLEYEN 12 YAŞINDA ÇOCUĞUMUZ VAR’
Türkiye’de akciğer nakli için bekleyen yaklaşık 200 hastanın bulunduğunu belirten Dr. Sarıbaş, “Bu hastalarımızın ortalama olarak nakil bekleme süresi 2 yıl. İdeali, hastaların listeye girdikten sonra ilk yılı içinde nakil olabilmesidir. Listemizde 12 yaşında bir çocuk hastamız var. Organ bağışı konusunda halkımızın duyarlılığı büyük önem taşıyor. Bir bağış birçok hayatı kurtarabilir. Akciğer nakli oldukça zor bir cerrahi işlem ve bunun için uygun bir organ bulmamız şart” ifadelerini kullandı.
‘BU HABERİ ONA VERMEK İÇİN ÇOK BEKLEDİM’
Mehmet Seyman’ın uygun akciğer bulunana kadar en büyük destekçilerinden biri de hastanenin Organ Nakli Koordinatörü Azize Göktürk oldu. Göktürk, Seyman’ın rehabilitasyon sürecini aksatmadan sürdürdüğünü belirterek, “Yılmadan çaba gösteren bir hastamızdı. Mart ayında uygun organ çıkınca bu haberi vermek için çok bekledim ve mutluluğumu paylaşmak için aradım. Kendisi şaşkınlıkla karşıladı, konuşma zorluğu çekti. Nakilden sonra ilk nefes alışını tuhaf buldu, çok duygulandık. Bu tür hastalar için tek çözüm kadavradan organ nakli, o yüzden organ bağışı çok önemli” dedi.
‘ORGAN BAĞIŞI OLSUN Kİ BİRÇOK AİLE SEVİNSİN’
Hastaneden çıkarken en büyük hayalinin yıllardır ziyaret edemediği anne ve babasının mezarına gitmek olduğunu vurgulayan Seyman, “Uzun zamandır köye gidemedim. Orada annemin ve babamın mezarına gitmeyi çok istedim. Yıllardır bu hayali taşıdım. Bana bu fırsatı sunan doktorlarıma ve tüm ekibe teşekkür ediyorum. Bundan sonra organ bekleyen kardeşlerime yardım etmeyi istiyorum. Organ bağışının artırılması gerekiyor ki benim gibi birçok insan sevinebilirsin” dedi.
(DHA)
