1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Bel Fıtığına Dikkat: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Bel Fıtığına Dikkat: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa Nehir Barut, bel fıtığı ve bu durumun tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.

Op. Dr. Barut, bel fıtığını tanımlayarak, “Bel fıtığı; bel omurgaları arasında yer alan disk adı verilen kıkırdak yapılarının zamanla zorlanma, yıpranma gibi sebeplerle yırtılması, kopması ya da yerinden kayması sonucu oluşan sinir köklerinin sıkışması durumudur” dedi.

“AYAK VE BACAK KASLARINDA GÜÇSÜZLÜK GÖRÜLÜR”

Bel fıtığının belirtilerine de değinen Barut, “Bel hareketlerinde kısıtlanma, kasların gerilmesi ve spazmı sonucu ortaya çıkar. Yürüyüş ve oturma esnasında zorluk, fıtığın sinirleri etkilemesiyle gelişmektedir. Ayak ve bacak kaslarında görülen güçsüzlük, omurga üzerindeki sinirlerin zarar görmesinden kaynaklanabilir. Bacaklara yayılan şiddetli ağrı, uyuşma, karıncalanma ile birlikte kas güçsüzlüğü de yaşanabilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI), bel fıtığı tanısını koymak için en yaygın kullanılan yöntemdir. Ayrıca, omurganın kemik yapısının incelenmesi için röntgen ve bilgisayarlı tomografi kullanılabilir. Bazı durumlarda, sinir iletim hızları, sinir hasarı ve kas zayıflığı tespitinde EMG (Elektromiyografi) tetkiki yapılabilir” şeklinde konuştu.

“35-40 YAŞLARINDA SIK GÖZÜKÜYOR”

Bel fıtığına yol açan etkenleri açıklayan Op. Dr. Barut, “Bel fıtıkları genellikle ağır kaldırma sonucu tetiklenmektedir. Bunun dışında aşırı kilo (obezite), ani hareketler, yaşa bağlı değişiklikler, uzun süreli aynı pozisyonda oturma, genetik faktörler ve sigara kullanımı bel fıtığına sebep olan diğer etkenlerdir. Bu durum genellikle 30-50 yaşları arasında sıklıkla görülmekte olup, özellikle 35-40 yaşları arasında zirve yapmaktadır” ifadelerini kullandı.

“SICAK VEYA SOĞUK KOMPRES UYGULAMASI İYİ GELEBİLİR”

Bel fıtığı için önerilerde bulunan Op. Dr. Barut, “Sıcak ya da soğuk kompres uygulamaları, fizik tedavi, dinlenme ve kasları güçlendiren egzersizler ile ağrı kesicilerin kullanılması, bel fıtığına bağlı hassasiyetleri azaltmaya yardımcı olabilir. Ağrı kesici ilaçların yanı sıra anti-enflamatuar ilaçlar da kullanılmaktadır. Bel bölgesi, vücudun ağırlık merkezi olduğundan, günlük aktivitelerimizden fazlasıyla etkilenmektedir. Düzenli yürüyüşler, kan dolaşımını artırarak bel bölgesine daha fazla oksijen gitmesine yardımcı olabilir. Bel fıtığı olan kişiler için karın kaslarını güçlendirmek oldukça önemlidir. Pelvik tilt, kedi-inek pozisyonu, köprü egzersizi, çocuk pozu ve diz göğse çekme egzersizleri ile bel ve karın kasları güçlendirilip omurga esnekliği artırılabilir. Ayrıca ağır kaldırmaktan kaçınılmalı, ani hareketler yapılmamalı, sağlıklı bir kiloda kalınmalı, düzenli egzersiz yapılmalı ve iyi bir duruş pozisyonu benimsenmelidir. Sigara kullanımı da bırakılmalıdır” diye belirtti.

“SADECE YÜZDE 5 CİVARINDA HASTADA AMELİYAT GEREKLİ OLUR”

Her bel fıtığı hastasının cerrahi müdahale gerektirmediğine vurgu yapan Op. Dr. Barut, “Yalnızca yüzde 5 civarındaki hastada ameliyat zorunluluğu vardır. Acil ameliyat gerektiren durumlar da söz konusu olabilmektedir. Örneğin hastanın bacak ve ayak kaslarında sürekli bir güç kaybı yaşıyorsa, bu ciddi bir sinir sıkışmasının işareti olabilir. Düşük ayak durumu, hastanın ayak bileğini yukarı kaldırmada zorlanması veya bunu hiç başaramaması halinde ortaya çıkar. Bu durumda hızlı bir cerrahi müdahale gerekmektedir. Ayrıca, idrar ve büyük abdest kontrol kaybı ile birlikte sfinkter kaslarında güçsüzlük, hastanın bu fonksiyonları kontrol edememesi durumu cerrahi müdahaleyi acil hale getirir. Bu, omurilik üzerindeki ciddi bir baskının göstergesidir ve müdahale gecikirse kalıcı sinir hasarı yaşanabilir. Eğer hastanın başvuru esnasında belirgin nörolojik kayıpları mevcutsa, örneğin bacakta hissizlik ve felç gibi, sinir üzerindeki basının hızla ortadan kaldırılması için cerrahi gereklilik taşımaktadır. Geç kalınması durumunda geri dönüşü olmayan nörolojik komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle yukarıda belirtilen belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden bir omurga cerrahisi uzmanına başvurulması büyük önem taşımaktadır” şeklinde konuştu.

“FİZİK TEDAVİ İLE RAHATLAMA SAĞLANABİLİR”

Tedavi yöntemlerine dikkat çeken Op. Dr. Barut, “Yatak istirahati, ağrı kesici ilaç tedavisinin yanı sıra bazı durumlarda fizik tedavi ile de hastalar rahatlayabilmektedir. Hastaların büyük çoğunluğu bu yöntemlerle belirtilerinde azalma yaşamaktadır. Ancak, dirençli ağrı, güç kaybı ve idrar kaçırma gibi şikayetler varsa, cerrahi müdahale kaçınılmaz bir seçenek haline gelmektedir” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Bel Fıtığına Dikkat: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Gazete Bartın ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!