Fenerbahçe’nin yetenekli oyuncusu Allan Saint-Maximin, Fenerbahçe Televizyonu’na önemli açıklamalarda bulundu. Şampiyonluk mücadelesinden Jose Mourinho ile olan ilişkisine kadar pek çok konuyu ele alan Maximin, aynı zamanda yaşadığı zorlu süreçlere de değindi.
“ŞAMPİYON OLMA ŞANSIMIZI YÜKSELTELİM”
Trabzonspor karşılaşması hakkında Maximin, “Gerçekten zorlu bir maçtı. Fenerbahçe ve Trabzonspor’un geçmişteki karşılaşmalarına baktığımızda her zaman zor geçtiklerini görüyoruz. Trabzonspor ile oynadığımız ilk maç da oldukça çetin koşullarda geçti. Son dakikada attığımız golle galip gelmeyi başardık. En son oynadığımız maç, evimizdeydi ve tek arzumuz 3 puanı kazanmaktı. Başardığımız için mutluyuz. Aynı zamanda puan farkını 3’e indirmek ve rakibe baskı kurmak açısından son derece önemliydi. Maç zorlu geçti; kalemizde bir gol gördük ve bu, işlerimizi biraz zorlaştırdı. Ancak bu noktada karakter koymamız gerekti. Bunu başardık ve şampiyon olma arzumuzu herkese gösterdik, 4-1’lik bir sonuçla net bir yanıt verdik. Talisca’nın attığı son gol de gerçekten olağanüstüydü. Taraftarlarımızın destekleriyle, sezonun sonuna kadar her maçı kazanmalıyız ki şampiyon olma şansımızı artırabilelim.” ifadelerini kullandı.
“YAŞADIĞIM SÜREÇ BENİ ÇOK ETKİLEDİ”
Babasının sağlık durumu hakkında ise Maximin, “Tanrı bana hayattan keyif alabilmem için bir şans verdi. Bunu futbol oynayarak gerçekleştiriyorum ama sadece futbol ile değerlendiremiyorum. Hayatta Tanrı’ya minnettar olduğum çok şey var. Yaşadığım sürecin zorlukları da var; sevdiklerin başına bir şey geldiğinde, kendinizi iyi hissetmeniz zor. Babam şu an daha iyi, yürümeye de başladı. Bu süreçte kaybettiğim bir sevdiğim oldu, bu hem benim hem de ailem için zorlu zamanlardı. Sahada bu sorunları aklımızdan atmamız gerekiyor ama bunlar bilinçaltında kalabiliyor. Omzunuzda bu sorunları sahaya çıktığınızda atmanız lazım çünkü biz futbolu neden oynadığımızı biliyoruz. Taraftarlarımız ve camiamız için sahada mücadele ediyoruz. Bu yıl gelebilecek şampiyonluk, taraftarlarımız için çok önemli. Zor süreçler yaşayabiliyoruz ama her zaman onların mutluluğu için en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yaşadığım süreç beni çok etkiledi. Ben basit bir insanım, herkes gibi düşünen biri. Babamı çok seviyorum ve onun iyi olması beni mutlu ediyor. Şu anda bir çocuğum var, onların yanında olmanın kıymetini biliyorum. Hayat, insanları ayırabiliyor. Önemli olan, ilerleyebilmek ve insan olarak en iyi versiyonumuza ulaşmak. İyi hatırlanmak, özellikle ailemiz ve çocuklarımız tarafından bu şekilde anılmak benim için çok değerli.” şeklinde konuştu.
“MOURINHO SÖZLERİ”
Teknik Direktör Jose Mourinho ile ilişkisine ve transfer sürecine değinen Maximin, “Hocamız Jose Mourinho beni aradığında birçok fırsatım vardı. O dönemde Arabistan’da futbol oynuyordum ve her şey yolundaydı. Mourinho ile olan konuşmam, düşüncelerimi netleştirdi ve geliştirdi. Uzun zamandır şampiyonluğumuz yoktu ve benim Fenerbahçe’ye gidip şampiyonluk konusunda yardımcı olmam gerektiğine inandım. Taraftarlara baktım, inanılmaz bir destek gördüm ve onların mutluluğu için orada olmayı seçtim. Hocamızla her zaman açık bir iletişimimiz oldu; hislerimizi dürüstçe paylaşıyoruz ve bu saygı çerçevesinde gerçekleşiyor. Onu çok seviyorum ve oğul takımımıza yaptığı katkıları asla unutmayacağım. Futbol dünyasında bunu yapmayan birçok hoca var; bu yüzden yaptığı şeyler benim için çok kıymetli. Futbolda farklı düşünceler olabilir, tartışmalar yaşanabilir ama ben hocama büyük bir sevgi ve saygı duyuyorum. Umarım birlikte hedeflerimizi gerçekleştirebilir ve sezonu en iyi şekilde tamamlayabiliriz.” dedi.
“SAHAYA ODAKLANMAMIZ GEREKİYOR”
Son olarak Fenerbahçe taraftarlarına seslenen Allan, “Taraftarlarımızı çok seviyorum. Buraya geldiğim andan itibaren bana büyük bir destek verdiler. Takım olarak iyi sonuçlar alamadığımızda bile yanımızda oldular. Gösterdikleri sevgi ve destek, her sahaya çıktığımda benimle birlikte. Sosyal medyada yazılan her şeye itibar edilmemesi gerektiği konusunda taraftarlarımızı uyarıyorum. Bunun yerine sahaya odaklanmalıyız ve birlikte hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ben baskıya alışkın biriyim, bu beni etkilemez ama takımımızı etkileyebilir. Taraftarlarımızın her zaman yanımızda olmalarını istiyorum. Sonuna kadar mücadele edecek ve elimizden geleni yapacağız. Burada yer alan herkes, futbolcusundan teknik ekibine kadar şampiyonluğu istiyor ve bu doğrultuda çalışıyor. Sabah 08.00’de gelip akşam 21.00’de çıkan teknik ekibimiz var. Herkes bu süreçte yoğun bir şekilde çalışıyor. Şampiyonluk hedefi herkesin ortak amacı ve bunun için taraftarımızın desteğine ihtiyacımız var. Taraftarlarımıza bu süreçte yardım etmelerini istiyoruz ve sahada en iyisini ortaya koyacağımdan eminim.” sözleriyle açıklamalarını tamamladı.