ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Kanada’da gerçekleştirilen G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından basın toplantısı düzenledi. Burada, Ukrayna’daki ateşkes görüşmelerine dair güncel bilgileri aktaran Rubio, ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldiğini ve geri dönüş yolculuğunda olduğunu belirtti. Rubio, “Geri dönmesi gerekiyor ve bu hafta sonu bir toplantı yapmayı umuyorum. Rusya’nın tutumunu dikkatle değerlendireceğiz, ardından Başkan sonraki adımları belirleyecek.” ifadelerini kullandı.
Rubio, temkinli bir iyimserlik içerisinde olduklarını dile getirerek, “Bu savaşı sona erdirmek ve barışı sağlamak adına birkaç adım daha attığımızı hissediyoruz; ancak bu uzun ve zorlu bir süreç. Yine de, olumlu bir ivme kazandığımızı düşünüyoruz. Elbette Rusya ve diğer tarafların niyetlerini göreceğiz.” şeklinde konuştu.
“ÖNCE ÇATIŞMAYI AZALTMALIYIZ”
Müzakerelerin ilk aşamasının ateşkes olduğunu vurgulayan Rubio, müzakere masasına geçmeden önce bu sürecin tamamlanması gerektiğine dikkat çekti. “Avrupa Birliği, Rusya’ya ve belirli şahıslara yönelik ciddi yaptırımlar uyguladı. Dolayısıyla, bu süreçte onların da yer alması şart.” dedi.
Ateşkesin sağlanmadan müzakerelere geçilmesinin zorluğuna dikkat çeken Rubio, “Devam eden bir savaşın ortasında, kalıcı barış ve müzakere sağlamak çok zordur. Bu yüzden, ilk olarak çatışmaları azaltmalıyız, böylece sürecin ikinci aşamasına geçiş mümkün olsun.” açıklamasında bulundu.
RUSYA’YA YAPTIRIM OLACAK MI?
Toplantıda Rusya’nın ateşkes teklifini kabul etmemesi durumunda uygulanacak yaptırımlar hakkında bir soru üzerine Rubio, “Avrupalıların kendi yaptırım paketleri var ve yeni yaptırımlar üzerine çalışmalar devam ediyor. Ancak, ABD olarak Avrupa Birliği’nin alacağı kararlarda oy hakkımız bulunmuyor, bu yüzden bu aşamada herhangi bir karar alınmış değil. Ancak, bu konuyu tartıştık.” ifadelerini kullandı.
Rubio, ABD’nin olası yaptırımlarını da ele alarak, “Başkan, son bir hafta içinde ABD’nin çeşitli seçenekleri bulunduğunu ancak şu an için bunları uygulamak istemediğini belirtti. Zira, tarafları bir barış müzakeresi sürecine çekmeyi umuyor.” dedi.
“TRUMP KANADA KONUSUNDA CİDDİ”
Gazetecilerin, Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olması gerektiğine dair yorumları hakkında sorduğu soru üzerine Rubio, “Evet, bu konuda ciddidir.” yanıtını verdi.
Rubio, “Kanada hükümeti bu konuya net bir şekilde yanıt verdi. Başkan Trump, ekonomik açıdan Kanada’nın ABD’ye katılmasının daha avantajlı olacağını düşünüyor. Başkan’ın ve Kanada hükümetinin görüşleri arasında farklılıklar var. Bu konu gizli değil.” ifadelerini kullandı.
ABD’nin kendi gümrük politikalarını belirleyerek iç üreticilerini koruma amacında olduğunu açıklayan Rubio, Kanada’nın 51. eyalet olma tartışmalarının bu durumla bağlantılı olduğunu vurguladı.
Rubio, “Başkan, Trudeau ile bir toplantıda bulundu ve Trudeau, ‘Eğer ABD, Kanada’ya gümrük vergileri uygularsa, Kanada bir ulus devleti olarak ayakta kalamaz.’ dedi. Bunun üzerine Başkan da, ‘O halde bir eyalet olmalısınız.’ şeklinde yanıt verdi. İşte mesele bu noktadan gelişti. Bunun yanı sıra, Başkan Kanada’ya olan sevgisini defalarca dile getirmiştir.” dedi.
ABD-ÇİN GÖRÜŞMESİ OLACAK MI?
ABD Başkanı Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında olası bir görüşme olup olmayacağı sorulduğunda Rubio, “Başkan, bir noktada onunla görüşecek, ancak bu görüşmenin ne zaman gerçekleşeceğini bilmiyorum. Şu anda böyle bir plan olduğunu düşünmüyorum.” ifadesini kullandı.
Rubio, iki ülkelerin liderleri olarak iletişim kurmanın önemli olduğunu vurgulayarak, “Kendileri büyük ve güçlü ülkelerin liderleri. Fikir ayrılıkları olsa da, dünyadaki güvenlik ve refah için iletişim kurmaları şart.” dedi.
Kanada’daki yeni Başbakan Mark Carney, Rubio’nun Kanada’nın 51. eyaleti olmasına dair yaptığı “çılgınca” yorumlara karşı çıkarak, “Biz asla, hiçbir şekilde veya biçimde ABD’nin bir parçası olmayacağız.” şeklinde karşılık verdi.
Kaynak: İHA
