Çiftçilikle uğraşan Asiye Taşdelen, karın bölgesinde yaşadığı şişlik ve ağrı şikayetleri nedeniyle Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu.
Hastaya yapılan muayene ve görüntüleme tetkiklerinde, karaciğerinde 90 santimetreye kadar büyüyerek karnını dolduran üç ayrı kedi-köpek kisti tespit edildi.
Hazırlıkların ardından ameliyat kararı alınan hastanın, 2 saat süren operasyonla kistlerin ikisi çıkarıldı, biri ise içi boşaltılarak kontrol altına alındı. Bu operasyonda Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Dr. İsmet Çelik ile Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Aydın Aktaş görev aldı.
DÜNYA LİTERATÜRÜNE GİRDİ
Operasyon sonrası Dr. Çelik, dünya literatüründe eşi benzeri görülmemiş bir durumla karşılaştıklarını belirtti. 90 santimetreye ulaşan bir kistin insan vücudunda ilk kez bu boyutta tespit edildiğini ifade eden Dr. Çelik, kedi-köpek kistlerinin bulaşma yollarını açıkladı.
Dr. Çelik, bu hastalığın genellikle sokak hayvanları ve veteriner kontrolü yapılmayan evcil hayvanların dışkısıyla direkt temas ya da dışkının bulaştığı toprak, su veya gıdalar yoluyla insana geçebileceğini aktardı. Ayrıca, kistin zamanla karaciğer, akciğer ve diğer organlara yerleşerek ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğine dair uyarılarda bulundu.
“TÜM KARNI KİST İLE KAPLIYDI”
Hastanın karın bölgesinde kistin mevcut olduğunu belirten Dr. Çelik, şunları söyledi: “Trabzon’da Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi bu konuda ilk oldu. Gümüşhane’den bize karın şişliği ve ağrısıyla başvurdu. Yaptığımız ileri tetkikler sonucunda tüm karnını dolduran bir kitle ile karşılaştık. Kistlerin kaynağının kedi ve köpekler olduğunu belirledik. Hastamızın yandaş sağlık problemleri de bulunuyordu, bu nedenle ilgili branşlarla birlikte durumu inceledik. Konsey kararıyla ameliyat uyguladık. Kistlerin biri içi boşaltılarak diğer ikisi tamamen çıkarıldı. Dünya literatüründe bu boyutta bir kist görmedik. Ameliyatımız 2 saat sürdü ve hastamızın durumu oldukça iyi. Yarın servise almayı planlıyoruz.”
“KEDİ-KÖPEK KİSTİ, GENELLİKLE TESADÜFEN FARK EDİLİR”
Dr. İsmet Çelik, kedi-köpek kistinin genellikle hayvan dışkısı veya tüketilen yiyecekler aracılığıyla insan vücuduna geçtiğini belirterek, “Asiye Hanım, çiftçilik yapan bir ev kadınıdır; bu nedenle kedi ve köpekle teması kaçınılmaz. Evcil kedi ve köpeklerle yaşadıkları için böyle bir durumu düşünmemişler. Kist 4-5 yıl süre zarfında oluşmuş. Varlığı, kan testleriyle veya herhangi bir muayene sırasında ortaya çıkmakta. Aslında bu durum herkeste görülebilir ve karaciğer başta olmak üzere akciğer gibi diğer organlara da yayılabilir.” şeklinde konuştu.
“ALERJİK BİR DURUMDA HASTANIN ÖLÜMÜNE SEBEP OLABİLİR”
Kedi ve köpeklerle temasta bulunan bireylere uyarılarda bulunan Dr. Çelik, “En büyük tehlike; alerjik bir durumun meydana gelmesidir. 90 santimetrelik bir kist, vücutta yayıldığında alerjik bir duruma yol açarak hastanın ölümüne neden olabilir. Görünmeyen yayılımlar için tedbir almak şarttır. Kedi ve köpeklerle temas eden insanlar, bu hayvanların sağlıklı olup olmadığını ve kedi-köpek kistini taşıyıp taşımadıklarını kontrol etmelidir” ifadelerini kullandı.
(DHA)